Çatlak Tedavisi, vücutta oluşan çatlakların tedavisi, krem, dermarol ve mezoterapi yöntemleriyle yapılabileceği gibi lazerle de yapılabilir. Vücudun farklı bölgelerinde pek çok etkene bağlı olarak deformasyonlar meydana gelebilir.
Bu deformasyonların başında yaygın olarak görülen bir problem olan çatlaklarla karşılaşılır. Hoş olmayan bir görünüm sergilediğinden özellikle kadınları etkileyen bu durum, estetik kaygılar yarattığından dolayı psikolojik olarak da olumsuz etkilere neden olur.
Bu problemin giderilmesi için gelişen teknoloji ve yenilikler birçok tedavi yöntemi sunar. Fakat bilinmelidir ki özellikle çok şiddetli bir çatlak görünümü varsa bu problemin tamamen giderilmesi mümkün değildir. Yapılan uygulamalar çatlakların soluklaşmasını ve cildin eski görünümünü kazanmasına yardımcı olacaktır.
Yapılan uygulamalar ile çatlaklar üzerinde gözle görülebilir bir iyileşme ve değişim elde etmek mümkündür. Bu uygulamalar kombine tedavi şeklinde yapılırsa daha net bir iyileşme kazanılabilir. Kişilerin tüm bu bilgiler ışığında çatlak tedavisi başlaması hem beklentilerini hangi noktada tutmaları gerektiği konusunda hem de faydalanmak isteyip istemeyecekleri konusunda yol gösterici olacaktır.
Günümüzde cilt çatlağı tedavisinde kullanılan yöntemler; fonksiyonel lazer, radyofrekans, dermaterapi, PRP (Platelet Rich Plasma), ilaç ve krem kullanımı şeklinde sıralanabilir.
Günümüzde tıp teknolojisi her gün üzerine bir yenisi eklenerek gelişimini sürdürüyor. Teknolojinin hakim olduğu ve artık sorunların kalıcı çözümlere kavuşturulduğu başka bir alan da tıbbi estetik alanı. Bu bağlamda yeni tedavi yollarını deneyimlemek mümkün oluyor.
Çatlak problemlerinde de teknoloji bu yönüyle etkili ve net değişimler sağlamaktadır. Ancak bu konuda önemli bir hususun altını çizmek gerekiyor. Hangi tedavi yöntemi kullanılırsa kullansın çatlak problemleri tamamıyla onarılması mümkün olmayan problemlerdendir. Yani çok eskiden sahip olduğunuz o pürüzsüz ve tek tonlu cilde kavuşmanız pek mümkün değildir. Bu tedavi yolları sizin daha sağlıklı ve en az hasarlı cildin görüntüsünü yakalamanıza fayda sağlayacaktır.
Fonksiyonel lazer: Lazer uygulamaları tıp alanında sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Cilt çatlakları için de en etkili tedaviyi lazer teknolojisi ile sağlamak mümkündür. Dünyada ve ülkemizde yaygın kullanılan bir yöntem olduğundan güvenilir ve istatistiklerle kanıtlanabilir bir yol olduğunu söyleyebiliriz.
Bu tedavi prosedürünün içeriğinde ,lazer ışınları ile deri altına ulaşarak çatlakların olduğu bölgeyi görünür tabakada iyileştirmek vardır. Lazer ışınları sayesinde ciltte bulunan dokular uyarılır ve bu uyarı ile kollajen üretimi artar. Cildin kendi kendini tedavi etme süreci bu yöntemle başlatılır ve onarım sağlanır.
Kollajen üretimi zamanla yavaşlamış veya azalmış olabilir, bu durumu tetikleyerek vücudun kollajen üretim miktarı artırılarak cilt yüzeyinde net bir iyileşme görülebilir. Bu yöntemle cilt yüzeyi sıkılaştırılır ve daha sağlıklı bir görüntü elde edilir. Ayrıca cildin yenilenmesini de sağlayarak hem renk tonunun dengelenmesi hem de çatlakların giderilmesi sağlanır.
Bu nedenle söz konusu tedavi sonrasında cildin daha sağlıklı bir görünüm kazandığını söyleyebiliriz. Fraksiyonel lazer yöntemi yara izlerinin iyileştirilmesinde de tercih edilen bir tedavidir. Nitekim çatlaklarda yara izi olarak kabul edilebilir.
Radyofrekans: Son dönemde en az lazer teknolojisi kadar sık tercih edilen yöntemlerden bir diğeri de radyofrekans metodudur. Tedavinin temel çalışma prensibi radyofrekans cihazında bulunan iğneler ile cilt çatlaklarının olduğu bölgeye radyofrekans dalgalarının iletilmesidir. Bu yöntemle yine kollajen üretiminin artırılması desteklenir ve onarımın bu şekilde başlatılması beklenir.
Bu metodla sağlıklı cilt üretim dokularının üretim süreci hızlandırılarak tedavi amaçlanır. Cilt çatlaklarının ne oranda derin olduğu ya da vücudun hangi bölgelerinde yer aldığı gibi unsurlar doktor tarafından değerlendirilir. Ardından tedavi sürecine başlanır ve kaç seans uygulama yapılacağı da belirlenir.
Dermaterapi: Dermaterapi tedavilerinde dermaroller adı verilen cihazlar kullanılarak cildin yenilenmesi amaçlanır. Dermaroller üzerinde çok sayıda mikro boyutta iğneler bulunur. Bu iğneler çatlakların bulunduğu bölgede gezdirilir ve bu sayede mikro boyutta birçok kanalcık oluşması sağlanır. Aynı zamanda cilde kök hücre ekstrelerinin de uygulandığını belirtebiliriz. Böylelikle tedavinin çok daha etkin olması amaçlanır.
Dermaterapi de diğer açıklanan tedaviler gibi kollajen üretimini tetiklenmesini hedefler ve cildin kendi kendini onarımı beklenir. Böylelikle cilt çatlakları büyük oranda giderilmiş olur ve daha sağlıklı bir görünüm kazanılır. Vücutta cilt çatlağı bulunan tüm bölgelerde kullanımı uygun bulunur. Bu bölgeler arasında yüz bölgesi de vardır ve bu nedenle iyi bir alternatiftir.
PRP (Platelet Rich Plasma): Kısaca PRP olarak adlandırılan bu tedavi yöntemi, birçok cilt probleminde kullanılabilir bir yoldur. Bu cilt problemleri arasında cilt yüzeyinde bulunan çatlaklar içinde etkili bir tedavi yöntemi olduğu istatistiklerle kanıtlanmıştır. Tedavi prosedürü gereği başlanmadan önce kişiden kan örneği alınmalıdır.
Alınan bu kan örneği laboratuvar ortamında özel bir işlem yapılarak ayrıştırılır. Sonrasında ayrıştırılan kanın tedavi için gerekli olan kısmı çatlakların olduğu bölgeye enjekte edilir. Bu sayede hücre yenilenmesi hızlandırılır ve onarımın başlaması sağlanır.
Bu yöntem tek başına uygulanabildiği gibi ciddi çatlak tedavilerinde veya daha etkili sonuçlar alabilmek için fraksiyonel lazer yöntemi ile birlikte de kombine halde uygulanabilir. Böylelikle daha etkili ve iyi görünen sonuç alabilmek mümkün olur.
Bu tedavi için herkes uygun aday olmayabilir. Çatlak tedavisi için başvurduğunuz doktor ile yapacağınız görüşmede bu uygulama için uygun kişi olup olmadığınızı öğrenebilirsiniz.
İlaç Ve Krem Kullanımı: İçerisinde C vitamini bulunan ve kollajen üretimini artıran kremler çatlak tedavisini desteklemek için kullanılır. Destekleyici bir yöntem olarak kullanılan ilaç ve kremler, çoğu zaman diğer tedavi yöntemleriyle birlikte kullanıldığında daha etkili sonuçlara ulaşılmasını sağlar.
Cilt çatlaklarının tedavisinde kullanılan yöntemlerden biri olan ilaç ve kremlerin tek başına kullanımı istenilen sonuç bakımından yeterli olmayabilir. Ancak mevcut tedavinin desteklenmesi için doktor önerisiyle kullanılan doğru içerikli ilaçlar oldukça başarılı sonuçlara ulaşmanızı sağlayacaktır.
Eğer çatlak görünümü henüz çok şiddetli değilse ve artmasının önüne geçilmek isteniyorsa ilaçlar ve kremler doğru bir tercih olacaktır. Yani bu yolu bir önleyici tedavi olarak da düşünebiliriz. C vitamini başta olmak üzere glikolik asit ve tretinoin içeren ilaçların kullanımı sıklıkla tercih edilir. Aynı zamanda daha farklı içeriklere sahip olan ilaç ya da kremlerin kullanımı da tercih edilebilir. Destekleyici bir tedavi yöntemi olarak uygulanması durumunda daha etkin bir sonuç elde edilmesi de mümkün olabiliyor.
Çatlaklar cilt üzerinde görünür fakat oluşumunda görünmeyen tabakalar da etkilidir. Bu nedenle deri tabakalarını anlamak tedavi ve iyileşme süreci açısından faydalı olacaktır.
Deri, üstten aşağıya doğru; epidermis, dermis ve hipodermis olmak üzere üç tabakadan oluşur. Cildin sağlıklı bir şekilde görünmesini sağlayan, dermis tabakasında bulunan elastin ve kollajen lifleridir. Bu lifler aynı zamanda cildin elastikiyetini de sağlar. Dermiste var olan lifler arasındaki bağların zayıflaması ya da gerilerek kopması, cildin gözle görülür kısmında da deformasyona yol açar. Estetik görünümden uzak olan bu deformasyon, deri çatlağı olarak da tanımlanabilir.
Bu durumun yaşanmasındaki nedenler arasında iki faktör ön plana çıkıyor. Bunların ilki hamilelik ve ikincisi de hızlı bir şekilde kilo alıp verme oluyor. Gebelikte alınan kilo ve oluşan ödemin yanı sıra karında ve memelerde oluşan büyüme de derinin gerilmesine neden oluyor. Sonuç olarak cilt üzerinde çatlamalar ve yırtık oluşumları meydana geliyor. Bu dönemde oluşan tıpta çatlaklar stria gravidarum olarak tanımlanır.
Gebelik döneminde çatlakların genellikle hamileliğin son trimester döneminde meydana geldiğini söyleyebiliriz. Çünkü en fazla kilo ve ödem artışı son 3 ayda olur. Karın bölgesi ve bel bölgesi, bu dönemde deri çatlaklarının en sık gözlemlendiği yerler oluyor. Aynı zamanda ödeme de bağlı olarak göğüslerde ve bacakların iç kısımlarında da cilt çatlakları oluşabiliyor.
Gebeliğin yanı sıra başka nedenlerden dolayı aşırı kilo alıp vermek ve kas kütlesinin aniden artmasına yol açan vücut geliştirme gibi aktivitelerde de deri çatlağı oluşabilir. Obezite problemi olan kişilerde deri çatlağı görülme olasılığı ise yaklaşık %40 oranında artar.
Ergenlik döneminde de cilt çatlaklarının oluşabileceğini söyleyebiliriz. Kasların hızla geliştiği bir dönem ile aynı zamana denk gelen ergenlik dönemi, özellikle kasların yoğunlaştığı bölgelerde çatlaklara sebebiyet verebiliyor.
Bu konuda vücudun hormon dengesinden de söz etmek gerekir. Çünkü hormonal değişimlerin de ciltte çatlak görünümüne sebebiyet verebildiği biliniyor. Bununla birlikte bazı hastalıkların tedavisinde kullanımı gerekli olan ilaçlar da deride çatlak görünümüne yol açabiliyor.
Deri çatlağı bazen nedensiz olarak da oluşabilir. Bu tip vücut çatlakları, idiopatik çatlak olarak tanımlanır. Vücut çatlakları, vücudun hemen her bölgesinde oluşabilir. Ancak çoğunlukla, meme, karın, sırt, kalça, bacak ve üst kolun iç kısmında görülür. Kadınlarda kalça, bacak ve memelerde, erkeklerde ise kol, bel bölgesi ve kalçada yaygındır.
Tıbbi terminolojideki karşılığı stria olan cilt üzerindeki çatlaklar, cildin dermis tabakasındaki fazla gerilmesi sonucu meydana gelir. Bu gerilmeye neden olan şey ise hızlı kilo alıp vermedir. Vücut kilo aldıkça deri altında biriken yağlar cildi gerer ve bu kilo hızlı ve kontrolsüz bir şekilde kaybedildiğinde gevşer. Vücut kilo için bir denge yakalama sürecine girmediğinde bu gevşeme ve gerilme durumları cilt üzerinde ince ve karmaşık görünen çatlakların oluşumuna sebebiyet verir.
Dışarıdan bakıldığında bu gerilme hareketleri cilt üzerine yırtıklar şeklinde yansır ve sağlıklı bir cilt ile farkı bariz şekilde görülür. Ciltte oluşan çatlaklar genellikle doğal ten renginden daha koyu bir renkte olur. Kimi zaman da mora yakın bir renk aldığı da söylenebilir. Belirli bir süre geçtikten sonra çatlakların görünümü de solmaya başlar ve hafifler.
Bu arada söz konusu çatlakların özellikle gebelik döneminde sıklıkla meydana geldiğini söyleyebiliriz. Bu dönemde baldır, göbek ve bel çevresinde hızlı bir genişleme meydana geldiğinden deri çatlakları da oluşabiliyor. Halk arasında bu çatlaklar ‘hamilelik çatlağı’ ya da ‘bebek çatlağı’ gibi isimlerle anılıyor. Kadınlar arasında yaygın olarak bilinen bir problem olan çatlakların görünümü oldukça rahatsızlık verici olabilir.
Aslında bakıldığında yaş ilerledikçe kilo dengesi sabit tutulamayacağından bu problemle karşılaşmayan neredeyse yoktur. Ancak bakımını ihmal etmeyen, egzersizlerini ve diyetini uyumla ve özenle takip edenler bu tarz problemleri daha az yaşıyor. Bu nedenle belirtiler görülmeye başlandığında önüne geçebilmek için belli uygulamalar yapmak gerekmektedir.
Örneğin gebelik planlanıyorsa bunun sonucunda çatlakların yüksek bir ihtimalle cildinizde belirginleşeceğinizi bilirisiniz. Bu durumu en az hasarla atlatabilmeniz için çatlak oluşumunu önleyici kremler ve merhemler kullanabilirsiniz.
Kilo vermek için bir diyet programına başladıysanız kesinlikle sporu ihmal etmemelisiniz. Unutmamalıdır ki çatlak oluşumu tamamen kilo alıp vermeyle ilgilidir. Bu durumda yapılacak olan egzersizler cildin sıkılaşmasını sağlayacak ve dokuların gevşeyerek yırtıkların oluşmasını engelleyecektir.
Cilt çatlakları dermisteki elastin ve kollajen liflerinin yırtılmasına bağlı olarak gelişir. Elastikiyeti olmayan deri alanlarında daha çok görülür. Genetik yatkınlıkla gebelik döneminde ve ergenlikte fizyolojik olarak oluşmaktadır. Gebelik sırasında alınan kilolar deride çok fazla gerginliğe neden olur. Özellikle son aylara doğru hem alınan kilolar hem de gebelikte görülebilen ödemden dolayı, karında, bacak içlerinde ve göğüslerde çatlaklar meydana gelebilir.
Çatlak tedavisi vücudun yüz, kol, basen, bacak veya yaygın olarak karın bölgesinde rastlanabilir bir durumdur. Her bölge için kullanılabilen özgün tedavi programları mevcuttur. Rahatsızlık duyulan bölge için kişinin uygun olduğu metod bulunarak onarıma başlanır.
Her bölge için çatlak tedavisi bulunur. Hastanın kişisel beklentileri ve genel sağlık durumu dikkate alınarak birçok tedavi yöntemi arasından seçilecek bir tanesiyle uygulama yapılabilir.
Cilt çatlakları genellikle ilk oluştuklarında kırmızı-mor bir renkte görünürler. Bu dönemde stria ruba olarak isimlendirilirler. Zamanla çatlakların rengi soluklaşır ve normal deri renginden bir iki ton daha koyu renge dönüşürler. Bu dönemde de stria alba adını alırlar.
Cilt çatlakları oluşurken doku üzerinde yırtıklar meydana geldiğinden çevresindeki dokulara da zarar vererek değişikliğe yol açarlar. İlk aşamada yüzeysel damarda genişleme ve lenf hücrelerinin bu bölgede fazlalaştığı tespit edilmiştir. Daha sonraki aşamalarda kollajen liflerinin azalması görülür ve epidermis incelir.
Bu aşamalarda gerekli müdahaleler yapılmazsa çatlaklar cilt yüzeyine derinlemesine yerleşir. Tedavisi için lazerle ya da radyofrekanslarla tedaviye ihtiyaç duyar. Çatlakların çeşitleri ortaya çıkış nedenlerine bağlı değişiklik gösterir. Hormonel nedenler daha baskınsa yerine koyularak veya kollajenin üretilmesi tetiklenerek iyileşme yoluna gidilir.
Kilo verme veya ağır sporlar sonucu oluşan çatlaklar için kombine tedaviler önerilir. Çatlak evresi tespit edildikten sonra basit veya daha kompleks uygulamalarla tedavi edilebilir.
Hastalar çatlakların tedavisinde kullanılan yöntemler nedeniyle acı ya da ağrı hissetmezler. Hangi yöntem tercih edilmiş olursa olsun işlem tamamen acısız bir şekilde tamamlanır. İşlem klinik istirahat ya da evde dinlenme gerektirmez. Yapılan tedavi sonrasında hastanın hemen taburcu olması sağlanır. Doktorun öneri ve uyarılarının dikkate alınması, daha kısa sürede ve daha sorunsuz bir şekilde iyileşmenin tamamlanmasını sağlar.
Deri çatlağı kozmetik görünüm bozukluğu dışında herhangi bir sağlık problemi yaratmaz, bu yüzden tedavisi şart değildir. Ancak özellikle kadınlarda ciddi estetik kaygılara yol açabilmektedir. Deri çatlakları oluştuktan sonra tedavisi gerçekten zordur. Tedavi ile çatlaklar yok edilemez, ancak görünümleri iyileştirilebilir.
Bu noktada, uygulanan tedavi yöntemlerinin çatlakların derinliğini azaltmak ve cildin eski rengine dönmesine yardımcı olmayı hedeflediği söylenebilir. Çatlak tedavisine başlanacak evre, tedavinin başarısı açısından çok önemlidir. Ne kadar erken evrede tedavi yapılırsa, o kadar başarılı sonuçlar elde edilir.
Çatlak tedavisinde kullanılan başlıca yöntemler şu şekildedir:
Fraksiyonel lazerler, radyofrekans, dermabrazyon, dermaterapi (dermapen, dermaroler), peeling, PRP, mezoterapi, ilaç ve kremler. (A vitamini türevleri, centella asiatica bitkisi özütü, hyaluronik asit, bitkisel yağlar, glikolik asit)
Bunlar arasından lazer yöntemi faklı cihazlarla yapılabilir. Sizin için uygunluğu test edildikten sonra lazer tedavisini kliniğiniz tarafından yürütülür. Lazer tedaviye ek olarak başka yöntemler de eklenebilir. Bu duruma karar verilirken çatlakların yoğunluğuna ve hangi evrede olduğuna bakılır.
Her çatlak tedavisi yaptıran kişinin yorumu beklentilere göre farklılık gösterir. Uygulamaya başlamadan önce sonuçlar iyice konuşulmadığı için kimi hastalar hedeflenen görünümü elde edemediğini düşünür. Fakat çoğunluğa bakıldığında yapılan değerlendirmeler, tedavilerin çatlaklar üzerinde çok net ve etkili bir değişim olduğunu söylemektedir.
Tedavinin ardından elde edilen sonucun ortaya çıkması sonrasında kilo alıp vermemeye ve ideal kiloda kalmaya özen gösterilmelidir. Tedavi, ileride yeniden cilt çatlağı oluşmasını önlemez, sadece mevcut çatlaklar üzerinde etkili olan bir yöntemdir.
Çatlak tedavisinde fiyatlar kullanılacak yönteme, çatlakların evresine ve yoğunluğuna bağlı olarak değişkenlik gösterir. En doğru fiyat bilgisine, tercih ettiğiniz sağlık merkeziyle yapacağınız görüşmeler sonrasında ulaşabilirsiniz. Çatlak tedavisi fiyatları 2023 hakkında bilgi almak için bizlere hemen ulaşabilirsiniz.